25 Mayıs Çarşamba...........................................................Bari-Napoli
18.00 bindiğimiz feribotta saat 7.30 gibi uyandım. Çay hazırladım,
kurabiyelerle yedik. feribot İgnomenitsa'da 2 saat kadar rotar yapmış.
10.00 da Bari'deyiz. Saatleri 1 saat geri aldık. Çıkışta
kontrol var, biz bir grup sırt çantalı Amerikalı ile geçtik, soru bile sormadılar. Birkaç kişi ile
daha fazla ilgilendiler. İstasyona gidip Napoli trenine binmek için otobuse binmek gerekiyor, bekledik gelmedi, bizde
bir Bulgar bir çift ile taksi tuttuk. 10 € nun yarısını ödedik. Eurostar'a 12 € suplement ödeyerek
gitmeye karar verdik. 3 saat zamanımız var. Eşyaları lockera bırakalım dedik, 2 saat için 4
€ istediler, sıra ile gezmeye karar verdik. Bari'de rastgele yürüyorum. Etraf zenci işportacı dolu, hepside
çanta satıyor. Caddeye çıkınca boncuk satan zencilerle karşılaştım. Büyük bir kapıdan
müzik sesi geldi, harçları protesto eden öğrencilermiş. Hoşuma gitti, biraz muhabbete takıldım.
13.44 Bari'den (Bari centrale) trene biniyoruz. 16.40 ta Caserta'da aktarma yapıp
banliyö treni gibi bir trene geçtik.
17.30 da Napoli'deyiz. Kalacak yer işini bu kez çabuk halledip gezmeye çıktık.
Douma katedralini aradık, otobüs ile limana inip kaleyi gördük, kapalı olduğu için giremedik. Bu arada İtalya'da
otobüslere bilet atmadan da biniliyormuş.!! Napoli çok eski binaları olan bir şehir, bana Beyoğlu'nun
arka sokaklarını hatırlattı. Her yerde çöpler var. Motor a binenler çok fazla. Şık kadınlar
ve işe giden adamlar da kullanıyor. Ama gürültüsü çekilir gibi değil. Napoli'de ilk pizzamızı yedik.
2 çeşit var, ekonomik ve lezzetli. Çok kalabalık olduğu için sıra ile içeriye alıyorlar. Dönüşte
Herkes Milan maçını izliyor, maç İstanbul'da oynanıyor. Bizde bir büfede izliyoruz. Yeniliyorlar.
26 Mayıs Perşembe..........................................Napoli-Pompei-Sorrento-Capri
adası
Erkenden kalkıp hazırlandık. Saat 8 gibi çantalarımızı
otelde bırakıp trenle Pompei kalıntılarına gittik. Hızlı gezmemize rağmen 1 saat kadar
sürdü. Trene binip buradan Sorrento'ya gittik . Yaklaşık 30 dk. tren sürdü. Dik bir doğası olan hoş
ve bakımlı tatil beldesi. Yürüyerek limana inmek keyifli oldu.
14,30 da bindiğimiz denizotobüsüne 5,80 verdik. (Napoli'den daha ucuz ve daha
kısa) Burası da dik bir ada. Teleferik ile yukarıya çıktık, aldıklarımızı meydanda
yedik, yürüyerek aşağıya indik. Dönüşte direk Napoliye gittik. Hızlı hareket etmemize
rağmen istediğimiz trene yetişemedik, hemen sonra gelen trenle Roma'ya yolculuk başladı.
19,05 Roma treni çok kalabalık. Monaco'ya giden 4 kişilik aile gece yatarak
gitmeyi düşündüğü için içeriye almıyordu, Roma'ya kadar olduğu için aralarında fransızca tartışarak
kabul ettiler.
27 Mayıs Cuma.......................................................... Roma
10,30 da Roma'dayız. Garın etrafında evsizler ve göçmenler yere serdikleri
mukavvalar üzerinde yatmaya hazırlanıyor. Ben istasyonda eşyalarla beklerken Mert otel aradı, malesef
yok!! Gece ilerdikçe ortam film sahnesi gibi geldi. Elinde kocaman kurt köpeği ile birkaç polis ortada dolanıp gara
evsizleri almıyorlar. Bu gece bizde evsiz sayılırız. Etraftan topladığımız bilgiye
göre sabaha kadar açık olan bir bekleme salonu var ve bileti olanları içeriye alıyorlar. İNTERRAİL
biletlerimizi korkarak görevliye gösteriyoruz....... oleyyyyy ... içeriye alındık. Geceyi burada uyuklayarak geçirdik,
iki kez biletlerimiz kontrol edildi.
08,00 gibi garda birşeyler yiyip otel aramaya çıkıyoruz. En zor günlerden
birini yaşıyorum. Oteller ya dolu yada pahalı. 3 saat kadar zaman harcayıp yorulduktan sonra hihostel
lerin birinde yer bulduk. Şehir dışında . Bir metro ve bir otobüse binerek gideceğiz. Çantam o kadar
agır geldi ki, bilet almaya giderken Mert'ten koptum, metronun önünde dönmesini bekledim, ama gelmedi, telefon edip fırça
attı "ben gidiyorum sen nasıl gelirsen gel" deyip telefonu kapattı.. Artık çok yorulduk. Ben boşuna
oralarda 30 dk. kadar bekledim. Tekrar adres veren ofise gidip tek başıma hosteli buldum. Uye olmadığımız
için orada üye olduk. Ancak 2,30 da işlemler bitti.
Vatikan'a gittik, hava kararmadan ve kapanmadan gezdik. Mert kısa pantolon
giymişti fermuarlı paçalarını takıp içeriye girebildi, sıkı kontrol var. Daha önce görmediğim
Michelangelo'nun Pieta'sını bu kez gördüm. Castel Sant'Angelo'ya çıktık. Neptün çeşmesi ve İspanyol
merdivenlerine uğradık.. Metro A 9 da kapandığı için otobüs ile hostele döndük.
28 Mayıs Cumartesi...................................................Roma
8 de kahvaltıdayım. Hostelin kahvaltısı yetersiz ama ucuz olan
yiyecek ve meyvalardan ek yaptık. Tekrar Vatikan'a gidip iyi ışıkta fotoğraf çektik. Vatikan müzesine
ve Sistine Chapel'e girmek istedik, uzun bir kuyruk vardı. 2 saat kuyruk bekledikten sonra ancak girebildik. Raphael'in
ve Michelangelo'nun resimleri ile şapel'in tavanını gördük. Beklediğimize değdi. Yolda pizza satan
dükkanlardan zevkimize göre seçimler yaptık, hepsi çok lezzetliydi.
1,30 da yürüyerek Roma'yı gezdik. Buradan Floransa'ya gideceğiz, internetten
hostele rezarvasyon yaptık, 24 saat önce yapmak şart. Panteon, Trevi çeşmesi, Victor Emmanuel anıtı,
Trojan sütunu derken geç oldu ve Roma Forumunun etrafından yürüyerek Collesium'a geldik. Bardaktan boşalırcasına
bir yağmura yakalandık. Dönüşte Wanted adında hoş bir yerde bira ve spagetti yedik, çok beğendim.
Mert lazanya tercih etti, o da çok iyiydi.
29 Mayıs Pazar..............................................Floransa
Hostelde kahvaltı ettik ve 9,15 trenine binerek floransa'ya gittik. Garda
tren saatlerine bakıp bilgi topladık. Hostelimizi önceden ayırttığımız için direk gidip
yerleştik. Merkezde "Archi Rossi" güzel bir yer. İnternetten yaptığımız rezarvasyonda depozito
olarak 3 € kadar almışlar, kalanını nakit istediler.
Ufizzi için yine kuyruk var, ama kararlıyız, 1,5 saatten sonra ancak girdik.
2 saatte gezebildik. Douma katedrali'nin içine de girdik. Mert bilet alıp üstkatlarına da çıktı, fazla
ilginç değilmiş. Günbatımında Veccihio köprüsü civarında gezdik. Floransa kalabalık, yollar
eğlenceli... çok sevdim.
30 Mayıs Pazartesi..............................................Floransa-Siena
Sabah çantalarımızı toplayıp kahvaltı yaptıktan sonra
tren saatlerine ve internetten otellere baktık. Uygun yer bulamadık. Kaldığımız yerde bu gece
için de yer yokmuş. Sonunda Gece yolculuğu ile Nice'e bilet aldık.
13,10 gibi Siena'ya otobüs ile gittik. Trenle de gidiliyormuş, üstelik bize ücretsiz,
bunu atladık. 1 saat yol sürdü, otobüs tepede bıraktı. oldukça sevimli bir yer. Elimizdeki kitapta bir rota
vardı, onu takip ettik. Kilise önünde sandöviçlerimizi yedikten sonra trenle dönmeye karar verip istasyona otobüs ile
indik. Tren bir arabayıa çarptığı için 1-2 saat rotar yapacakmış, yine tepeye dönüp otobüsle
döndük. Tam gün batımında Mikhelangelo tepesine gittik, Zenciler yerlere çantalarını sermiş satmaya
çalışıyorlar. Bir kutu bira ile keyif yaptım. Manzara çok hoş. Tepeden yürüyerek Ufizzi önünden geçerek
ve ışıklandırılmış eserleri seyrederek indik. Yolda İtalyanların ucuz lokantası
diye bildiğimiz Trottaria'da spagetti, lazanya ve kırmızı şarap alıp hoş bir gece geçirdik.
Hostelden çantaları alıp gece 12 30 da trene bindik. Pisa'da gece 2 de aktarma
yaptık. 2,45 pisa'dan bindik, sabah 9,45 te Nice'te olduk...........